24 Haziran 2011 Cuma

Problemler

Bir süredir blogumda hesap açarken bazı sorunlar yaşıyorum. Gerek kendi blogumda gerekse başka bloglara yorum bırakamıyorum. Çünkü hesabım açık görünmüyor. Her seferinde mail ve şifre yazmak gereken o ekranla karşılaşıyorum. Ayrıca kendi bloguma giriş yaptığımda, giriş sayfamı görüntülerken sağ üstte çıkan yeni kayıt- vırt- zırt yazıları yerine giriş yapın yazıları çıkıyor. Yani giriş yaptığım halde yapmamış görünüyorum.
Önce bu sorundan bloggerı sorumlu tuttum. Malum son zamanlarda kaybolan bloglar, kayıtlar, yorumlar çok sık olmaya başladı. Ben de yine bakım falan yapılıyor diye düşündüm. Ama bir değil iki değil. Sonra baktım herkes patır patır yorum yapıyor sağa  sola. 'Demek ki sorun bende.' dedim ve bloggerin yardım konularına bakmayı akıl edebildim. Açtım yardım konularını. Oradan oraya, oradan oraya yönlendirildikten sonra beni bu durumdan kurtaracak talimatlara ulaşabildim. Ama gel gör ki onun tıkla dediği yerler benim bilgisayarda yok. Neyse allem ettim kallem ettim, bir şekilde normale döndürmeyi başardım. Hemen yazdım yazacaklarımı. Muradıma ermenin ve sorunu çözmeüş olmanın rahatlığıyla kapattım blogu, bilgisayarı. aradan birkaç gün geçti. Gün, bugün. Aynı sorun yine peyda oldu. Geçen sefer yaptıklarımı yapıyorum, yok olmuyor.  Başka başka şeyler deniyorum, yine olmuyor. Sonra aklıma bilgisayara atılan format geldi. o zamandan beri bilgisayar bir değişik zaten. Kendi çapımda iyi kötü düzeltmiştim ama gücümün yetmediği şeyler varmış meğer. Aah ah yeğenler demişti 'Yaptırmayın o adama, iyice mahvediyor.' diye. Dinlemedik, beter olduk. Napalım idare edelim böyle, bir zaman tepemin tası iyice atar, o zaman daha iyi bir formatçıda formatlanır bilgisayar. Umarım. İnşallah.

20 Haziran 2011 Pazartesi

Deniz, Güneş, Kumsal...

Diğer yerler nasıl bilmiyorum ama buraya yaz resmen geldi. Saat 10'dan, 11'den sonra güneşe çıkmak pek akıl karı değil, güneş kavuruyor. Diğer saatlerde de pek serin olduğunu söyleyemeyeceğim. Henüz klima çalıştırmadım. Cam kapı açık oturuyoruz. Arada esiyor. Begüm günde 2-3 posta banyoya giriyor. Banyo demek ne derece doğru tam bilemedim şimdi, çünkü küveti doldurup havuz modunda banyo satleri geçiriyoruz. Hafta sonu da farklı değildi. Begüm suyla bütünleşti. Tek fark bu sefer musluk suyu değil deniz suyuydu bütünleştiği.

Bu fotolar da denize giden yoldan...







15 Haziran 2011 Çarşamba

Neredeyse bir ay olmuş yazmayalı. Okadar uzun zaman ayrı kalmışım ki, nereden başlasam ne yazsam toparlayamadım. Hatta bu süre içinde neler yaptık onu bile tam hatırlayamıyorum.

Herşey Eskişehir'e gitmemizle başladı. Gez-toz, Begüm'le uğraş derken bloga tek kelime yazamadım. Sonra döndük evimize. Adapte ol, evi temizle, iş-güç derken burada da dokunamadım bloga. Son zamanlarda da Begüm'ün düzeni o kadar allak bullak oldu ki değil bloga, kendime bile zaman ayıramaz oldum. Başta Begüm olmak üzere herşey normale döner umarım.

Makyajsız, bakımsız, yorgun ve de solgun anne- şu fotoğraflardan nasıl kaçsam diye düşünen Begüm.




Eskişehir'e gidip de çiğbörek yemeden dönmek olmazdı.




Anenin yeni saçları. Eski hali de iyiymiş, kesimini o tarz birşey yaptırsaydım keşke. Neyse artık uzasın bir dahakine. Balyaj da yaşlı göstermiş sanki biraz. Sizce?? (Aklıma gelen heryerde bu soruyu soruyorum yalnız :) Sanırımnezaketten kimse 'Evet yaşlı göstermiş.' demedi şimdilik.:) )



Ve son olarak yerlerde sürünen Begüm.

Özlemişim buraya yazmayı, yazınca anladım. devamı en kısa sürede gelir umarım. :)